Futbol'un Hikayeleri 3.Bölüm (Bursaspor Fair-Play Okulları)
Dar alanda kısa paslaşmalar filminde ünlü bir söz vardır.
‘’Hayat futbola fena halde benzer. Futbol, şahsi beceri gerektirir; ama aslında toplu oynanan, insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol , iyi bir takımın yoksa kaybedersin.’’
Evet… İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takım yoksa kaybedersin ama iyi bir kişiliğin varsa her zaman kazanırsın.
Hemen hemen çoğu futbolcunun futbol’a adım attığı yer sokak aralarıdır, daha çocukken birçok şeyi sokakta öğrenir insan.Futbol oynamayı,iyinin ve kötünün ne olduğunu,neyin haklı neyin haksız olduğunu ve daha birçok şeyi.
Futbol okulları ise Futbolla birlikte,çocukların hayatında çoğu zaman dönüm noktaları olacak davranışları, özgüveni olan, mutlu, kendisi ve çevresiyle barışık, kişiliği ve sporcu ahlakı ile topluma örnek olacak psikolojisi güçlü bireyler yetiştirir.
Bursaspor futbol okullarında ne öğretildiğini ise Merinos Stadyumu girişinde asılı duran, tabelalardan anlayabilirsiniz. Özellikle Bursaspor taraftarları için iyi birey olmak çok önemlidir.Bursalı olmasa bile formanın hakkını veren karakterli futbolcularına, Bursalı gözüyle bakar Bursaspor taraftarı.
İşte bu sebeple Bursaspor futbol okulları öğrencileri bu okula bir dönem gitse bile kendini bu armaya ait hisseder ve kendisini büyüyünce Türkiye’de Bursaspor dan başka bir takımda hayal etmez.Hepsinin amacı mutlaka birgün bu futbol şehrindeki stadlarda top koşturmaktır.
Bursaspor Futbol Okul’ nda yetenekli sporcularını Bursaspor bünyesine katarak Bursaspor’un alt yapısını oluşturmak ve Bursaspor’u Türkiye ve Avrupa çapında başarıya taşıyacak sporcular yetiştirmek misyondur...
Çocuklar altı yaşından itibaren, Şuan Süper lig’de forma giyen bir çok abisinin top koşturduğu, Merinos Stadyumuna gelip futbol eğitimi alırlar. Aileler çocuklarının antremanlarını izleyerek, çocuklarının gelişimine şahit olurlar.
8 il ve ilçede hizmet veren Bursaspor futbol okulları, aynı a maç doğrultusunda hareket eder ve katıldıkları turnuvalarda verdikleri eğitimin sonucunu alınca da hem antrenörler, hem camia, hem aileler hem de futbol severler mutlu olurlar.
Bunun en güzel örneği ise geçtiğimiz haftalarda Altınordu spor kulübü ’nün düzenlediği U-11 Balkan Kupasına “Onur” konuğu olarak katılan Bursaspor çok şık bir harekete imza atarak gösterdi.
Yarı-Final Maçına kadar gelen küçük timsahların rakibi Kosovalı Korriku takımıydı.Bursaspor 1-0 öndeydi ve skoru 1-1’e getirdi. Kosavalı minikler golün sevincini yaşarken hakem düdüğü çaldı ve maçı başlattı.Yeşil beyazlı miniklerde durur mu; onlar golün sevincini yaşarken gidip golü attılar ve 2-1 öne geçtiler; Kosovalı arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında. Aslında oyun kurallarını ihlal eden hiçbir şey yoktu görünürde .Ancak; Bursaspor ’ lu futbolcular bunu yapamazlardı; aldıkları eğitim buna izin vermezdi. Hemen saha kenarında hocaları ile konuşup bunun kendilerine yakışmayacağına karar verdiler ve oyuna döndüler.Oyun başladığında, bu kendileri küçük ama kalpleri büyük Bursasporlu futbolcular hiç hareket etmeyip kalelerini açtılar.Kosavalı minik futbolcular gole gidiyordu önlerinde artık hiçbir engel yoktu ve Korriku durumu eşitleyecekti ki; Gol vuruşunu yapacak olan Kosovalı minik futbolcu, topu boş kale yerine kale direğine nişanladı ve herkesi hayrete düşürdü. Kosovalı oyuncu gözyaşları içinde saha kenarına koştu.Gol sevinci yaşadığında babası için giydiği ‘’seni seviyorum baba’’ yazılı t-shır’tünü herkese o şekilde göstermek istemişti ama olmadı. Bursaspor başlama vuruşunun tekrarlanmasını istedi ve başka Korrikulu bu kez yine müdahale olmadan durumu 2-2 yaptı ve Korriku, son dakikalarda 1 gol daha bularak maçı 3-2 kazanıp finalist oldu. Dilerseniz bu hikayeyi birde olayın baş kahramanlarından dinleyelim…
Bursaspor Finali kaybetti ama çok önemli değerler kazandı.Büyüdüklerinde yaptıkları bu olayın ne kadar önemli olduğunu belki daha iyi anlayacak olan minik timsahlara hayatları boyunca kişiliği ve sporcu ahlakı ile topluma örnek olmalarını diliyoruz.
- Futbol’un Hikayeleri’nde bu hafta: Bursaspor u-11 takımının centilmeklik ödülünü aldırtan hikayesi var. Dar alanda kısa paslaşmalar filminde ünlü bir söz vardır. ‘’Hayat futbola fena halde benzer. Futbol
- şahsi beceri gerektirir; ama aslında toplu oynanan
- insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol
- iyi bir takımın yoksa kaybedersin.’’ Evet… İstediğin kadar yetenekli ol
- iyi bir takım yoksa kaybedersin ama iyi bir kişiliğin varsa her zaman kazanırsın. Hemen hemen çoğu futbolcunun futbol’a adım attığı yer sokak aralarıdır
- daha çocukken birçok şeyi sokakta öğrenir insan.Futbol oynamayı
- iyinin ve kötünün ne olduğunu
- neyin haklı neyin haksız olduğunu ve daha birçok şeyi. Futbol okulları ise Futbolla birlikte
- çocukların hayatında çoğu zaman dönüm noktaları olacak davranışları
- özgüveni olan
- mutlu
- kendisi ve çevresiyle barışık
- kişiliği ve sporcu ahlakı ile topluma örnek olacak psikolojisi güçlü bireyler yetiştirir. Bursaspor futbol okullarında ne öğretildiğini ise Merinos Stadyumu girişinde asılı duran
- tabelalardan anlayabilirsiniz. Özellikle Bursaspor taraftarları için iyi birey olmak çok önemlidir.Bursalı olmasa bile formanın hakkını veren karakterli futbolcularına
- Bursalı gözüyle bakar Bursaspor taraftarı. İşte bu sebeple Bursaspor futbol okulları öğrencileri bu okula bir dönem gitse bile kendini bu armaya ait hisseder ve kendisini büyüyünce Türkiye’de Bursaspor dan başka bir takımda hayal etmez.Hepsinin amacı mutlaka birgün bu futbol şehrindeki stadlarda top koşturmaktır. Bursaspor Futbol Okul’ nda yetenekli sporcularını Bursaspor bünyesine katarak Bursaspor’un alt yapısını oluşturmak ve Bursaspor’u Türkiye ve Avrupa çapında başarıya taşıyacak sporcular yetiştirmek misyondur... Çocuklar altı yaşından itibaren
- Şuan Süper lig’de forma giyen bir çok abisinin top koşturduğu
- Merinos Stadyumuna gelip futbol eğitimi alırlar. Aileler çocuklarının antremanlarını izleyerek
- çocuklarının gelişimine şahit olurlar. 8 il ve ilçede hizmet veren Bursaspor futbol okulları
- aynı a maç doğrultusunda hareket eder ve katıldıkları turnuvalarda verdikleri eğitimin sonucunu alınca da hem antrenörler
- hem camia
- hem aileler hem de futbol severler mutlu olurlar. Bunun en güzel örneği ise geçtiğimiz haftalarda Altınordu spor kulübü ’nün düzenlediği U-11 Balkan Kupasına “Onur” konuğu olarak katılan Bursaspor çok şık bir harekete imza atarak gösterdi. Yarı-Final Maçına kadar gelen küçük timsahların rakibi Kosovalı Korriku takımıydı.Bursaspor 1-0 öndeydi ve skoru 1-1’e getirdi. Kosavalı minikler golün sevincini yaşarken hakem düdüğü çaldı ve maçı başlattı.Yeşil beyazlı miniklerde durur mu; onlar golün sevincini yaşarken gidip golü attılar ve 2-1 öne geçtiler; Kosovalı arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında. Aslında oyun kurallarını ihlal eden hiçbir şey yoktu görünürde .Ancak; Bursaspor ’ lu futbolcular bunu yapamazlardı; aldıkları eğitim buna izin vermezdi. Hemen saha kenarında hocaları ile konuşup bunun kendilerine yakışmayacağına karar verdiler ve oyuna döndüler.Oyun başladığında
- bu kendileri küçük ama kalpleri büyük Bursasporlu futbolcular hiç hareket etmeyip kalelerini açtılar.Kosavalı minik futbolcular gole gidiyordu önlerinde artık hiçbir engel yoktu ve Korriku durumu eşitleyecekti ki; Gol vuruşunu yapacak olan Kosovalı minik futbolcu
- topu boş kale yerine kale direğine nişanladı ve herkesi hayrete düşürdü. Kosovalı oyuncu gözyaşları içinde saha kenarına koştu.Gol sevinci yaşadığında babası için giydiği ‘’seni seviyorum baba’’ yazılı t-shır’tünü herkese o şekilde göstermek istemişti ama olmadı. Bursaspor başlama vuruşunun tekrarlanmasını istedi ve başka Korrikulu bu kez yine müdahale olmadan durumu 2-2 yaptı ve Korriku
- son dakikalarda 1 gol daha bularak maçı 3-2 kazanıp finalist oldu. Dilerseniz bu hikayeyi birde olayın baş kahramanlarından dinleyelim… Bursaspor Finali kaybetti ama çok önemli değerler kazandı.Büyüdüklerinde yaptıkları bu olayın ne kadar önemli olduğunu belki daha iyi anlayacak olan minik timsahlara hayatları boyunca kişiliği ve sporcu ahlakı ile topluma örnek olmalarını diliyoruz.